Prolastin-c 1000 mg iv infüzyon için liyofilize toz içeren 1 flakon

Güncelleme: 10 Ekim 2018
  • FirmaDem İlaç
  • Satış Fiyatı4.024,73 TL
  • Barkodu8699769980351
  • Gebelik KategorisiC (Gebelik Kategorileri)
  • SGK Ödeme DurumuÖdenir
  • SGK Ödeme Farkı0,00 TL
  • Reçete TürüMor Reçete
  • ATC KoduB02AB02
  • Etkin MaddeAlfa1 antitripsin
  • Geri Ödeme KoduA17119
  • Raf Ömrü36 ay
  • Üretim DurumuÜretiliyor

5.FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

5.1.Farmakodinamik Özellikler

Farmakoterapötik grup: Solunum sistemi ilaçları

ATC-kodu: B02AB02

Alfa1-PI eksikliği; Alfa1-PI'nin düşük serum ve akciğer düzeyleri ile karakterize olan bir otozomal, ko-dominant, herediter bozukluktur. Sigara kullanımı, alfa1-PI eksikliği olan hastalarda amfizem gelişmesi açısından önemli bir risk faktörüdür. Amfizem, daha ciddi genetik Alfa1-PI eksiklik varyantları olan hastaların, tümü olmasa da birçoğunu etkilediğinden, Alfa1-Proteinaz İnhibitörü (İnsan) ile ögmentasyon tedavisi yalnızca klinik olarak belirgin amfizemi olan şiddetli Alfa1-PI eksikliğinden muzdarip hastalarda endikedir.

Sadece bazı Alfa1-PI alelleri, klinik olarak belirgin Alfa1-PI eksikliği ile ilişkilendirilmektedir. Ciddi derecede eksikliği olan tüm hastaların yaklaşık % 95'i, PiZ aleli için homozigottur. PiZZ varyantı olan bireylerde, tipik olarak, ortalama normal düzeyin % 35'inden az serum Alfa1-PI düzeyleri mevcuttur. Pi (null)(null) varyantı olan bireylerin serumlarında, tespit edilemeyen Alfa1-PI proteini bulunmaktadır. Bu düşük, yani 11 µM'den az Alfa1-PI düzeyine sahip kişilerde, hayatları boyunca amfizem gelişme riski belirgin bir şekilde artmaktadır. Buna ek olarak, serum Alfa1-PI düzeyleri yaklaşık 9 ila 23 µM arasında değişen PiSZ bireylerde, serum Alfa1-PI düzeylerinin 11 µM'den düşük ya da yüksek olmasına bakılmaksızın amfizem gelişme riski oldukça yüksektir.

İntravenöz infüzyonla fonksiyonel proteaz inhibitör düzeylerinin yükseltilmesi, Alfa1-PI eksikliği bulunan hastaların tedavisinde uygulanan bir yaklaşımdır. Amaçlanan teorik hedef nötrofil elastaz ve proteaz inhibitörleri arasındaki dengesizliği düzelterek alt solunum yolunun korunmasıdır. Bir Alfa1-PI ürünü ile ögmentasyon tedavisinin alt solunum yolunu progresif amfizematöz değişikliklerden gerçekten koruyup korumayacağı, yeterince güce sahip, randomize, kontrollü klinik çalışmalarda gösterilmemiştir. Geçmişten bu yana kan serum Alfa1-PI düzeylerinin (antijenik olarak ölçülen) 11 µM'nin üstünde tutulmasının terapötik olarak anlamlı anti-nötrofil elastaz koruması sağladığı iddia edilmiş olsa da , bu iddia henüz kanıtlanmamıştır. Ciddi Alfa1-PI eksikliği olan bireylerin, normal PiMM bireylere kıyasla akciğer epitel zarı sıvısında artan nötrofil ve nötrofil elastaz konsantrasyonlarına sahip olduğu ve Alfa1-PI düzeyi >11 µM olan bazı PiSZ bireylerin Alfa1-PI eksikliğine bağlı amfizemi

olduğu gösterilmiştir. Bu gözlemler, takviye tedavisi sırasında uygun terapötik hedef serum Alfa1-PI düzeyleri hakkındaki belirsizliğin altını çizmektedir.

Etki mekanizması

Amfizem patogenezinin, "proteaz-antiproteaz dengesizliği" modelinde de açıklandığı gibi geliştiği anlaşılmaktadır. Alfa1-PI'nin, alt solunum yolunda nötrofil elastazı (NE) inhibe eden primer antiproteaz olduğu bilinmektedir. Normal sağlıklı bireyler aktive nötrofiller tarafından üretilen NE kontrolü için yeterli Alfa1-PI üretmekte ve dolayısıyla NE tarafından akciğer dokusunun uygun olmayan proteolizi önlenmektedir. Solunum enfeksiyonu ve sigara kullanımı gibi akciğerde nötrofil birikimini ve aktivasyonunu artıran koşullar, nihayetinde NE düzeylerini artıracaktır. Bununla birlikte, endojen Alfa1-PI düzeyleri oldukça eksik olan bireyler, uygun antiproteaz savunması sağlayamaz ve buna ek olarak, akciğer epitel zarı sıvısında artan nötrofil ve NE konsantrasyonlarına sahip oldukları gösterilmiştir. Bu faktörlerden dolayı, endojen Alfa1-PI eksikliği olan bireylerin çoğu kronik akciğer hastalığına neden olacak şekilde alveolar duvarların daha hızlı proteolizine maruz kalmaktadır. PROLASTIN®-C (Alfa1-Proteinaz İnhibitörü [İnsan]) şiddetli Alfa1-PI eksikliği ve amfizemi olan hastalarda Alfa1-PI takviye tedavisi olarak görev yapmakta ve serum ile akciğer epitel zar sıvısındaki Alfa1-PI düzeylerini artırıp korumaktadır.

Farmakodinamik Etkiler

Haftada bir kez 60 mg/kg v.a. dozunda uygulanan öncül PROLASTIN® (Alfa1-Proteinaz Inhibitörü [İnsan]) ürünü ile yapılan kronik takviye tedavisi, PROLASTIN tedavisine başlamadan önce ölçülen düzeylere kıyasla, akciğerlerin alt solunum yolunda epitel zar sıvısındaki Alfa1-PI düzeyleri ve fonksiyonel anti-nötrofil elastaz kapasitesini anlamlı şekilde artırmıştır. Ancak, önerilen dozda artan düzeylerin klinik yararı herhangi bir Alfa1-PI ürünü ile yapılan yeteri kadar güçlü, randomize, kontrollü klinik çalışmalarda gösterilmemiştir.

5.2.Farmakokinetik özellikler Genel özellikler

Çapraz geçişli farmakokinetik çalışması (PK), PROLASTIN-C ile PROLASTIN'i, şiddetli Alfa1-PI eksikliği olan 40 ila 72 yaşındaki 24 yetişkin hastada karşılaştıran randomize, çift kör bir çalışmadır. Deneklerden 10'u erkek ve 14'ü ise kadındır. On iki denek, her bir tedavi sırasına randomize edilmiştir. Bir denek dışında, tüm denekler PiZZ genotipine sahip olup, kalan denek PiSZ'e sahiptir. Tüm denekler, daha önce PROLASTIN ile en az 1 ay süreyle Alfa1-PI tedavisi görmüşlerdir.

Çalışmanın denekleri, ilk 8 haftalık tedavi süresi boyunca, intravenöz infüzyon yoluyla haftada bir 60 mg/kg vücut ağırlığı dozunda fonksiyonel PROLASTIN-C veya PROLASTIN'e randomize edilmişlerdir. İlk 8 haftalık tedavi periyodundaki en son dozdan sonra deneklerden, PK analizi için seri olarak kan numuneleri alınmıştır ve daha sonra, ikinci 8 haftalık tedavi periyoduna yönelik alternatif tedaviye çapraz olarak geçirilmiştir. İkinci 8 haftalık tedavi periyodundaki son tedavinin ardından deneklerden, PK analizi için seri olarak kan numunesi alınmıştır. Ayrıca, infüzyon öncesinde, 6., 7. ve 8. Haftada ve infüzyon öncesinde 14.,15. ve 16. haftada, en düşük düzeyler için kan numuneleri alınmıştır.

Çapraz geçiş periyodunu takip eden 8 haftalık açık etiketli tedavi fazında, tüm denekler 60 mg/kg vücut ağırlığı dozunda fonksiyonel PROLASTIN-C almışlardır.

Plazmadaki Alfa1-PI'nin farmakokinetik parametreleri, fonksiyonel aktivite testlerinde, aşağıdaki tabloda gösterildiği gibi, PROLASTIN-C tedavisi ve PROLASTIN tedavisinin karşılaştırılabilir olduğunu göstermiştir.

Plazmadaki Alfa1-PI'nin Farmakokinetik Parametreleri

 EAA0-7 günCmaksT1/2
 (saat*mg/mL)(mg/mL)(saat)
TedaviOrtalama (% CV)Ortalama (% CV)Ortalama (% CV)
PROLASTIN®-C155.91.797146.3
(n=22 veya 23)(% 17)(% 10)(% 16)
PROLASTIN®152.41.848139.3
(n=22 veya 23)(% 16)(% 15)(% 18)

Temel farmakokinetik parametre, PROLASTIN-C veya PROLASTIN ile 8 haftalık tedavinin ardından plazma konsantrasyonu-zaman eğrisi altında kalan alandır (EAA0-7gün).

PROLASTIN-C ve PROLASTIN'e ilişkin EAA0-7gün oranı için % 90 güven aralığı (0.97- 1.09), 2 ürünün farmakokinetik açıdan eşdeğer olduğunu göstermiştir. Aşağıdaki şekilde,

PROLASTIN-C ve PROLASTIN'in intravenöz olarak uygulanmasından sonra Alfa1-PI'nin konsantrasyon (fonksiyonel aktivite) - zaman eğrileri gösterilmektedir.

PROLASTIN-C veya PROLASTIN ile Tedavi Sonrasında Ortalama Alfa1-PI

Konsantrasyonu (Fonksiyonel Aktivite) – Zaman Eğrileri

Antijenik içerik tayini yoluyla yapılan çapraz geçişli PK çalışması süresince ölçülen en düşük değerler, PROLASTIN-C tedavisinin ortalama en düşük 16.9 ± 2.3 µM ve PROLASTIN'in ortalama en düşük 16.7 ± 2.7 µM ile sonuçlandığını göstermiştir. Fonksiyonel aktivite testini kullanarak, PROLASTIN-C tedavisi ortalama en düşük 11,8 ± 2,2 µM ve PROLASTIN ortalama en düşük 11,0 ± 2,2 µM ile sonuçlanmıştır.

Emilim:

PROLASTIN-C intravenöz infüzyon yoluyla uygulanır, dolayısıyla emilim geçerli değildir.

Dağılım:

PROLASTIN®-C'nin farmakokinetik çalışmada araştırılmıştır. Yaklaşık infüzyonundan sonra, maksimum

özellikleri, 24 hastadan oluşan çapraz geçişli bir

15dakika süren bir intravenöz PROLASTIN-C plazma Alfa1-PI konsantrasyonları, infüzyonun

başlangıcından sonraki 0.673 saatte (medyan tmaks) gözlenmiştir. Cmaks'a ulaşıldığında (1.80 mg/dL (% CV=10), plazma Alfa1-PI konsantrasyonları, görünür şekilde bieksponansiyal olarak azalmıştır ve ortalama terminal yarı ömür 146 saattir (% CV = 17).

Haftada bir kez 60 mg/kg v.a. dozunda uygulanan öncül PROLASTIN® (Alfa1-Proteinaz Inhibitörü [İnsan]) ürünü ile yapılan kronik takviye tedavisi, PROLASTIN tedavisine başlamadan önce ölçülen düzeylere kıyasla, akciğerlerin alt solunum yolunda epitel zar sıvısındaki Alfa1-PI düzeyleri ve fonksiyonel anti-nötrofil elastaz kapasitesini anlamlı şekilde arttırmıştır. Ancak, önerilen dozda artan düzeylerin klinik yararı herhangi bir Alfa1-PI ürünü ile yapılan yeteri kadar güçlü, randomize, kontrollü klinik çalışmalarda gösterilmemiştir.

Biyotransformasyon:

PROLASTIN-C'deki etkin madde olan Alfa1-Proteinaz İnhibitörü (Human) bir protein olduğu için, endojen proteinlerdekine benzer şekilde peptidlere ve aminoasitlere bozunması beklenir. Klasik biyotransformasyon çalışmaları yapılmamıştır.

Eliminasyon:

PROLASTIN-C'nin vücuttan atılmasına ilişkin kesin yol bilinmemektedir, ancak yukarıda belirtildiği gibi proteolitik enzimlerle biyotransformasyon yoluyla olması muhtemeldir 24 hastada yapılan farmakokinetik çalışmada, PROLASTIN-C'nin ortalama terminal yarı ömrü (t1/2) 146 saat olmuştur (% CV = 17).

Doğrusallık/Doğrusal Olmama:

PROLASTIN-C'nin farmakokinetiğinin doğrusallığı veya doğrusal olmaması araştırılmamıştır.

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri:

Etkin madde, alfa1-proteinaz inhibitörü, insan plazmasından elde edilmektedir ve endojen plazma bileşeni gibi davranmaktadır. PROLASTIN'in ardışık beş gün boyunca tavşanlara uygulanması da dahil olmak üzere tekli dozunun çeşitli hayvanlara uygulanması sonucunda hiçbir toksik etki gözlemlenmemiştir. Tekrarlanan dozlar (kronik toksisite, kanserojenlik, üreme toksisitesi) ile ilave klinik öncesi çalışmalar gerçekleştirilmemiştir. Bu çalışmalar heterolog insan proteinlerinin uygulanması sonucunda antikorların oluşacağı tahmin edildiğinden konvansiyonel hayvan modelleri üzerinde uygulanamaz.

Farmakolojik Özellikler

5.FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER

5.1.Farmakodinamik Özellikler

Farmakoterapötik grup: Solunum sistemi ilaçları

ATC-kodu: B02AB02

Alfa1-PI eksikliği; Alfa1-PI'nin düşük serum ve akciğer düzeyleri ile karakterize olan bir otozomal, ko-dominant, herediter bozukluktur. Sigara kullanımı, alfa1-PI eksikliği olan hastalarda amfizem gelişmesi açısından önemli bir risk faktörüdür. Amfizem, daha ciddi genetik Alfa1-PI eksiklik varyantları olan hastaların, tümü olmasa da birçoğunu etkilediğinden, Alfa1-Proteinaz İnhibitörü (İnsan) ile ögmentasyon tedavisi yalnızca klinik olarak belirgin amfizemi olan şiddetli Alfa1-PI eksikliğinden muzdarip hastalarda endikedir.

Sadece bazı Alfa1-PI alelleri, klinik olarak belirgin Alfa1-PI eksikliği ile ilişkilendirilmektedir. Ciddi derecede eksikliği olan tüm hastaların yaklaşık % 95'i, PiZ aleli için homozigottur. PiZZ varyantı olan bireylerde, tipik olarak, ortalama normal düzeyin % 35'inden az serum Alfa1-PI düzeyleri mevcuttur. Pi (null)(null) varyantı olan bireylerin serumlarında, tespit edilemeyen Alfa1-PI proteini bulunmaktadır. Bu düşük, yani 11 µM'den az Alfa1-PI düzeyine sahip kişilerde, hayatları boyunca amfizem gelişme riski belirgin bir şekilde artmaktadır. Buna ek olarak, serum Alfa1-PI düzeyleri yaklaşık 9 ila 23 µM arasında değişen PiSZ bireylerde, serum Alfa1-PI düzeylerinin 11 µM'den düşük ya da yüksek olmasına bakılmaksızın amfizem gelişme riski oldukça yüksektir.

İntravenöz infüzyonla fonksiyonel proteaz inhibitör düzeylerinin yükseltilmesi, Alfa1-PI eksikliği bulunan hastaların tedavisinde uygulanan bir yaklaşımdır. Amaçlanan teorik hedef nötrofil elastaz ve proteaz inhibitörleri arasındaki dengesizliği düzelterek alt solunum yolunun korunmasıdır. Bir Alfa1-PI ürünü ile ögmentasyon tedavisinin alt solunum yolunu progresif amfizematöz değişikliklerden gerçekten koruyup korumayacağı, yeterince güce sahip, randomize, kontrollü klinik çalışmalarda gösterilmemiştir. Geçmişten bu yana kan serum Alfa1-PI düzeylerinin (antijenik olarak ölçülen) 11 µM'nin üstünde tutulmasının terapötik olarak anlamlı anti-nötrofil elastaz koruması sağladığı iddia edilmiş olsa da , bu iddia henüz kanıtlanmamıştır. Ciddi Alfa1-PI eksikliği olan bireylerin, normal PiMM bireylere kıyasla akciğer epitel zarı sıvısında artan nötrofil ve nötrofil elastaz konsantrasyonlarına sahip olduğu ve Alfa1-PI düzeyi >11 µM olan bazı PiSZ bireylerin Alfa1-PI eksikliğine bağlı amfizemi

olduğu gösterilmiştir. Bu gözlemler, takviye tedavisi sırasında uygun terapötik hedef serum Alfa1-PI düzeyleri hakkındaki belirsizliğin altını çizmektedir.

Etki mekanizması

Amfizem patogenezinin, "proteaz-antiproteaz dengesizliği" modelinde de açıklandığı gibi geliştiği anlaşılmaktadır. Alfa1-PI'nin, alt solunum yolunda nötrofil elastazı (NE) inhibe eden primer antiproteaz olduğu bilinmektedir. Normal sağlıklı bireyler aktive nötrofiller tarafından üretilen NE kontrolü için yeterli Alfa1-PI üretmekte ve dolayısıyla NE tarafından akciğer dokusunun uygun olmayan proteolizi önlenmektedir. Solunum enfeksiyonu ve sigara kullanımı gibi akciğerde nötrofil birikimini ve aktivasyonunu artıran koşullar, nihayetinde NE düzeylerini artıracaktır. Bununla birlikte, endojen Alfa1-PI düzeyleri oldukça eksik olan bireyler, uygun antiproteaz savunması sağlayamaz ve buna ek olarak, akciğer epitel zarı sıvısında artan nötrofil ve NE konsantrasyonlarına sahip oldukları gösterilmiştir. Bu faktörlerden dolayı, endojen Alfa1-PI eksikliği olan bireylerin çoğu kronik akciğer hastalığına neden olacak şekilde alveolar duvarların daha hızlı proteolizine maruz kalmaktadır. PROLASTIN®-C (Alfa1-Proteinaz İnhibitörü [İnsan]) şiddetli Alfa1-PI eksikliği ve amfizemi olan hastalarda Alfa1-PI takviye tedavisi olarak görev yapmakta ve serum ile akciğer epitel zar sıvısındaki Alfa1-PI düzeylerini artırıp korumaktadır.

Farmakodinamik Etkiler

Haftada bir kez 60 mg/kg v.a. dozunda uygulanan öncül PROLASTIN® (Alfa1-Proteinaz Inhibitörü [İnsan]) ürünü ile yapılan kronik takviye tedavisi, PROLASTIN tedavisine başlamadan önce ölçülen düzeylere kıyasla, akciğerlerin alt solunum yolunda epitel zar sıvısındaki Alfa1-PI düzeyleri ve fonksiyonel anti-nötrofil elastaz kapasitesini anlamlı şekilde artırmıştır. Ancak, önerilen dozda artan düzeylerin klinik yararı herhangi bir Alfa1-PI ürünü ile yapılan yeteri kadar güçlü, randomize, kontrollü klinik çalışmalarda gösterilmemiştir.

5.2.Farmakokinetik özellikler Genel özellikler

Çapraz geçişli farmakokinetik çalışması (PK), PROLASTIN-C ile PROLASTIN'i, şiddetli Alfa1-PI eksikliği olan 40 ila 72 yaşındaki 24 yetişkin hastada karşılaştıran randomize, çift kör bir çalışmadır. Deneklerden 10'u erkek ve 14'ü ise kadındır. On iki denek, her bir tedavi sırasına randomize edilmiştir. Bir denek dışında, tüm denekler PiZZ genotipine sahip olup, kalan denek PiSZ'e sahiptir. Tüm denekler, daha önce PROLASTIN ile en az 1 ay süreyle Alfa1-PI tedavisi görmüşlerdir.

Çalışmanın denekleri, ilk 8 haftalık tedavi süresi boyunca, intravenöz infüzyon yoluyla haftada bir 60 mg/kg vücut ağırlığı dozunda fonksiyonel PROLASTIN-C veya PROLASTIN'e randomize edilmişlerdir. İlk 8 haftalık tedavi periyodundaki en son dozdan sonra deneklerden, PK analizi için seri olarak kan numuneleri alınmıştır ve daha sonra, ikinci 8 haftalık tedavi periyoduna yönelik alternatif tedaviye çapraz olarak geçirilmiştir. İkinci 8 haftalık tedavi periyodundaki son tedavinin ardından deneklerden, PK analizi için seri olarak kan numunesi alınmıştır. Ayrıca, infüzyon öncesinde, 6., 7. ve 8. Haftada ve infüzyon öncesinde 14.,15. ve 16. haftada, en düşük düzeyler için kan numuneleri alınmıştır.

Çapraz geçiş periyodunu takip eden 8 haftalık açık etiketli tedavi fazında, tüm denekler 60 mg/kg vücut ağırlığı dozunda fonksiyonel PROLASTIN-C almışlardır.

Plazmadaki Alfa1-PI'nin farmakokinetik parametreleri, fonksiyonel aktivite testlerinde, aşağıdaki tabloda gösterildiği gibi, PROLASTIN-C tedavisi ve PROLASTIN tedavisinin karşılaştırılabilir olduğunu göstermiştir.

Plazmadaki Alfa1-PI'nin Farmakokinetik Parametreleri

 EAA0-7 günCmaksT1/2
 (saat*mg/mL)(mg/mL)(saat)
TedaviOrtalama (% CV)Ortalama (% CV)Ortalama (% CV)
PROLASTIN®-C155.91.797146.3
(n=22 veya 23)(% 17)(% 10)(% 16)
PROLASTIN®152.41.848139.3
(n=22 veya 23)(% 16)(% 15)(% 18)

Temel farmakokinetik parametre, PROLASTIN-C veya PROLASTIN ile 8 haftalık tedavinin ardından plazma konsantrasyonu-zaman eğrisi altında kalan alandır (EAA0-7gün).

PROLASTIN-C ve PROLASTIN'e ilişkin EAA0-7gün oranı için % 90 güven aralığı (0.97- 1.09), 2 ürünün farmakokinetik açıdan eşdeğer olduğunu göstermiştir. Aşağıdaki şekilde,

PROLASTIN-C ve PROLASTIN'in intravenöz olarak uygulanmasından sonra Alfa1-PI'nin konsantrasyon (fonksiyonel aktivite) - zaman eğrileri gösterilmektedir.

PROLASTIN-C veya PROLASTIN ile Tedavi Sonrasında Ortalama Alfa1-PI

Konsantrasyonu (Fonksiyonel Aktivite) – Zaman Eğrileri

Antijenik içerik tayini yoluyla yapılan çapraz geçişli PK çalışması süresince ölçülen en düşük değerler, PROLASTIN-C tedavisinin ortalama en düşük 16.9 ± 2.3 µM ve PROLASTIN'in ortalama en düşük 16.7 ± 2.7 µM ile sonuçlandığını göstermiştir. Fonksiyonel aktivite testini kullanarak, PROLASTIN-C tedavisi ortalama en düşük 11,8 ± 2,2 µM ve PROLASTIN ortalama en düşük 11,0 ± 2,2 µM ile sonuçlanmıştır.

Emilim:

PROLASTIN-C intravenöz infüzyon yoluyla uygulanır, dolayısıyla emilim geçerli değildir.

Dağılım:

PROLASTIN®-C'nin farmakokinetik çalışmada araştırılmıştır. Yaklaşık infüzyonundan sonra, maksimum

özellikleri, 24 hastadan oluşan çapraz geçişli bir

15dakika süren bir intravenöz PROLASTIN-C plazma Alfa1-PI konsantrasyonları, infüzyonun

başlangıcından sonraki 0.673 saatte (medyan tmaks) gözlenmiştir. Cmaks'a ulaşıldığında (1.80 mg/dL (% CV=10), plazma Alfa1-PI konsantrasyonları, görünür şekilde bieksponansiyal olarak azalmıştır ve ortalama terminal yarı ömür 146 saattir (% CV = 17).

Haftada bir kez 60 mg/kg v.a. dozunda uygulanan öncül PROLASTIN® (Alfa1-Proteinaz Inhibitörü [İnsan]) ürünü ile yapılan kronik takviye tedavisi, PROLASTIN tedavisine başlamadan önce ölçülen düzeylere kıyasla, akciğerlerin alt solunum yolunda epitel zar sıvısındaki Alfa1-PI düzeyleri ve fonksiyonel anti-nötrofil elastaz kapasitesini anlamlı şekilde arttırmıştır. Ancak, önerilen dozda artan düzeylerin klinik yararı herhangi bir Alfa1-PI ürünü ile yapılan yeteri kadar güçlü, randomize, kontrollü klinik çalışmalarda gösterilmemiştir.

Biyotransformasyon:

PROLASTIN-C'deki etkin madde olan Alfa1-Proteinaz İnhibitörü (Human) bir protein olduğu için, endojen proteinlerdekine benzer şekilde peptidlere ve aminoasitlere bozunması beklenir. Klasik biyotransformasyon çalışmaları yapılmamıştır.

Eliminasyon:

PROLASTIN-C'nin vücuttan atılmasına ilişkin kesin yol bilinmemektedir, ancak yukarıda belirtildiği gibi proteolitik enzimlerle biyotransformasyon yoluyla olması muhtemeldir 24 hastada yapılan farmakokinetik çalışmada, PROLASTIN-C'nin ortalama terminal yarı ömrü (t1/2) 146 saat olmuştur (% CV = 17).

Doğrusallık/Doğrusal Olmama:

PROLASTIN-C'nin farmakokinetiğinin doğrusallığı veya doğrusal olmaması araştırılmamıştır.

5.3. Klinik öncesi güvenlilik verileri:

Etkin madde, alfa1-proteinaz inhibitörü, insan plazmasından elde edilmektedir ve endojen plazma bileşeni gibi davranmaktadır. PROLASTIN'in ardışık beş gün boyunca tavşanlara uygulanması da dahil olmak üzere tekli dozunun çeşitli hayvanlara uygulanması sonucunda hiçbir toksik etki gözlemlenmemiştir. Tekrarlanan dozlar (kronik toksisite, kanserojenlik, üreme toksisitesi) ile ilave klinik öncesi çalışmalar gerçekleştirilmemiştir. Bu çalışmalar heterolog insan proteinlerinin uygulanması sonucunda antikorların oluşacağı tahmin edildiğinden konvansiyonel hayvan modelleri üzerinde uygulanamaz.

Bu ürün SKRS E-Reçete İlaç Listesi'nde Pasif Ürünler altında yer almaktadır.